“`html
T24 Haber Merkezi
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Parti Sözcüsü Ömer Çelik, toplantıya dair önemli bilgiler sundu. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’nin beyanatları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden adaylık durumu üzerine Çelik, “Cumhurbaşkanımızın siyasi birikimi ve liderlik yeteneği, devlet ve millet hayatımızda eşsiz bir hazinedir. Bu nedenle, ona devam etmesi konusunda destek veriyoruz.” şeklinde konuştu.
Erdoğan: “Tekrar aday olma derdim yok” ve CHP’ye yeni anayasa önerisi
Çelik, “Gündemimiz, terörsüz bir Türkiye. Suriye ve Irak’taki unsurlar da silah bırakmalıdır” sözleriyle dikkat çekti. MİT ve TSK’nın bölgede yürüttüğü çalışmalara vurgu yapan Çelik, silah bırakmanın doğrulama mekanizması ile takip edileceğini belirtti.
AKP MKYK, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantının ardından Ömer Çelik, gündeme dair değerli görüşlerini açıkladı.
Bahçeli’nin Erdoğan’ın “adaylık derdim yok” ifadesini eleştirmesi: “Yolasından sapamaz.”
Çelik’in açıklamalarının öne çıkan başlıkları şu şekilde:
“AK Gençlik, Cumhurbaşkanımızın en kararlı destekçileri arasında.”
“Öncelikle, bugün kaybettiğimiz değerli sanatçı İlhan Şeşen’in ailesine başsağlığı diliyoruz. Kendisi gerçekten kıymetli bir sanatçımızdı, Allah rahmet etsin.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ak gençliği Cumhurbaşkanımızdan farklı bir tutum sergilemeye davet etti. Ancak AK Gençlik, Cumhurbaşkanımızın en kararlı takipçileri arasında yer alıyor. AKP hali hazırda sürekli sahada.
‘Suriye’deki durumu dikkatle izliyoruz.’
Suriye’deki gelişmeleri yakından takip etmekteyiz. Cumhurbaşkanımızın gözetiminde, yaptırımlarda önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Trump, yaptırımların kalkmasında Cumhurbaşkanımızın gösterdiği önemin farkında olarak olumlu bir tutum sergiledi. Suriye’ye yapılacak müdahale değil, kritik günlerinde Suriye halkının yanında olmak önemlidir. Tüm grupların bir arada yaşamsal ve toplumsal yaşamda temsil edilmesi, yüksek iradenin ortaya çıkması gerekir.
Suriye’nin, tüm kesimlerin kardeşçe bir arada yaşamasını sağlamak için neler yapabileceğimizi ifade ettik. Esad’ın varlığı altında Suriye’nin yeni bir Afganistan’a dönüşmesi tehlikesinin aşılmakta olduğunu gözlemliyoruz. Şu anda bölgedeki asıl tehdit, İsrail’in saldırılarındadır. Bu saldırılar, bölge barışını tehdit eden bir unsurdur.
Netanyahu’nun izlediği saldırgan politikalar Suriye’ye de sirayet etme çabası içindedir. Suriye’deki vekalet savaşlarına dair en büyük gerekçe DEAŞ ile mücadele olmuştur. Hem Türkiye’nin görüşleri hem de Suriye yönetiminin hassasiyeti, gerçek istikrarı sağlayacak şeyin DEAŞ ile mücadeleyi Suriye’nin kendi dinamikleriyle yürütmek olduğunu ortaya koymaktadır.
Suriye’nin istikrarı adına atılan adımları dikkatle takip etmekteyiz ve her daim destek vermeye devam edeceğiz. Dünyanın gözü önünde İsrail’in soykırım ve katliam siyaseti gün geçtikçe yeni acılara yol açmaktadır. Netanyahu’nun kişisel menfaatleri için on binlerce insanı katliama göndermektedir. İngiltere’nin İsrail ile olan ticaret müzakerelerini askıya alması önemlidir. Bunun yanı sıra Avrupa Birliği ve dünyanın dört bir yanından gelen net tepkiler de dikkate değerdir. Ana olan, somut adımlar atılmasıdır.
“Suriye’deki terör yapılanmasının sona ermesi şart.”
Uluslararası düzeyde Filistin’e tanımayan devletlerin irade göstermesi çok önemli bir mesaj veriyor. Somut hamlelerin uluslararası toplumdan ortak bir iradeyle atılması büyük önem taşımaktadır.
Suriye ile ilgili buradan yapılacak katkılar büyük önem arz ediyor. Esad görevdeyken Suriye’nin Afganistan’a dönüşmesi ihtimalinin giderek uzaklaştığını görmekteyiz.
Terör örgütlerinin tüm unsurlarının silah bırakması gerekiyor. Burada gündemimiz, terörsüz bir Türkiye. Terör örgütünün silah bırakması ve kendini feshetmesi gerekmektedir. Irak’taki süreçte, Irak hükümeti ile aramızdaki diyalog devam ediyor. Bağdat, Süleymaniye, Erbil ile koordine edilen konularda ilerleme sağlanmaya devam etmektedir. MİT ve TSK, sahada kurduğu mekanizmalarla silah bırakma sürecini kontrol etmektedir. Her aşama titizlikle takip edilecektir. Suriye’de de benzer bir terör yapılanmasının sona ermesi kaçınılmazdır.
Bu mesele, Türkiye’nin sınırlarında ve ötesinde çeşitli mekanizmalarla denetlenecek. İçişleri Bakanlığı’nın kuracağı ekiplerle takip edilecektir. İnşallah sonuç alınabilir. Bölge genelinde istikrarsızlığı besleyen unsurlar, sürekli terör örgütlerini kullanarak tahriklerde bulunmaktadır.
Geçmişte siyasi sabotajlar varken, hala sahada çeşitli sabotajların gerçekleşebilmesi ihtimali vardır. Terörsüz bir Türkiye hedefimizden asla vazgeçilmemeli. Farklı anlayışlar ve tutumlar ile yanlış değerlendirmeler yapılmaması adına kararlılıkla sürecimizi sürdürmeliyiz. Türkiye’nin hukuk devleti ve Türkiye Yüzyılı hedefleri açısından, terörsüz Türkiye stratejisi büyük önem arz ediyor. Bu meselenin doğrulama mekanizmalarının çalışması, siyasi partilerin bu süreçlere katkıda bulunmaları açısından önemlidir.
“Her zaman belirttiğimiz gibi, adımız farklı olsa da soyadımız Türkiye Cumhuriyeti’dir.”
Bu sürece katkı sağlayan anlayışlar ve diyaloglar önemli sonuçlar doğurmuştur. Dolayısıyla, bu trafiği önemsediğimizi belirtmek önemlidir. Siyasi sabotajlar haricinde, elbette siyasi eleştiriler olacaktır, bu demokrasinin bir gereğidir. Bu konularda pek çok makul cevaplarımız olduğunu vurgulamak isterim. En temel mesele, tüm eleştirilerin Türkiye’nin terörden arınmasına yönelik odaklanması gerektiğidir. Türkiye’nin milli değerlerinden ödün verilmemesi, ulusal kazançların kaybedilmemesi öncelik arz ediyor. Devletin ve milletin nitelikleri üzerinde hiçbir pazarlık yapılmamalıdır. Doğru olan, tüm vatandaşlarımızın ortak geleceği doğrultusunda terörün gündemden çıkarılmasıdır.
Vatandaşlarımız çeşitli kimliklerle kendilerini tanımlamakta; mezhep ve dini aidiyetlerden yola çıkmaktadır. Her zaman vurguladığımız gibi, adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye Cumhuriyeti’dir. Ülkemizin karşılaştığı meseleyi kendi irademizle, kapasitemizle ve Türk, Kürt, Alevi, Sünni diğer sosyal unsurlarımızla kardeşliğimizi pekiştirerek aşmalıyız. Önümüzdeki günlerde daha hassas süreçlerle karşı karşıya kalacağız. Türkiye’nin iç ve dış politikalarında yoğun tartışmalar olacaktır. Odağımızı Türkiye Yüzyılı’mızda terörsüz bir Türkiye çerçevesine çekmek doğru bir yaklaşım olacaktır.
Cumhurbaşkanımızın devam etmesini istiyoruz. Unutulmamalıdır ki, demokraside halkın iradesi her zaman önceliklidir. Cumhurbaşkanımızın siyasi birikimi hazine değerindedir.
“`